Alaycı Tilki ve Ormanın Dersi

Alaycı Tilki ve Ormanın Dersi

Bir zamanlar yemyeşil bir ormanda, her hayvanın huzur içinde yaşadığı bir düzen vardı. Bu ormanda, kurnazlığıyla bilinen bir tilki yaşardı. Ancak bu tilki sadece kurnaz değil, aynı zamanda oldukça alaycıydı. Diğer hayvanların hatalarıyla dalga geçmekten büyük keyif alırdı. Ormanın hayvanları, tilkinin bu huyundan pek hoşlanmazdı ama ona ses çıkarmazlardı.

Bir Gün Tavşanla Başlayan Alay

Bir sabah, tilki ormanda gezinirken küçük bir tavşanla karşılaştı. Tavşan aceleyle hoplayıp zıplıyordu, çünkü yuvasına dönerken yanlış yola sapmış ve kaybolmuştu.

“Ne oldu küçük tavşan?” diye sordu tilki, gözlerinde alaycı bir ifadeyle.
“Kayboldum,” dedi tavşan üzgün bir şekilde.
Tilki, kahkahalar atarak, “Bir tavşan nasıl olur da kendi yuvasını bulamaz? Bu kadar basit bir şey için endişelenmen komik!” dedi.

Tavşan, tilkinin bu alaycı sözlerinden çok utanmıştı ve hiç konuşmadan başka bir yol aramaya başladı.

Kaplumbağaya Yapılan Alay

Tilki, ormanda gezinmeye devam ederken bu sefer yavaş yavaş yürüyen bir kaplumbağa gördü. Kaplumbağa sırtında büyük bir yaprak taşıyordu.

“Ne yapıyorsun, kaplumbağa kardeş?” diye sordu tilki.
“Yuvam için yeni bir gölge yapmak istiyorum,” dedi kaplumbağa.
Tilki, kahkahalarla gülerek, “Bu hızla yuvana varman günler alır! Neden zahmet ediyorsun? Yavaşlığınla zaten her şey zamanında bitmez!” dedi.

Kaplumbağa, tilkinin alaycı sözlerinden rahatsız oldu ama sabırlı bir şekilde yoluna devam etti.

Orman Hayvanlarının Kararı

Tilki’nin alaycı sözleri sadece tavşanı ve kaplumbağayı değil, diğer hayvanları da rahatsız etmeye başlamıştı. Bu yüzden, ormanın lideri olan yaşlı ve bilge bir baykuş, bir toplantı yapmaya karar verdi.
“Tüm hayvanlar, tilkiyi alaycılığı hakkında uyarmamız gerek. Ona bir ders vermeliyiz,” dedi baykuş.

Hayvanlar bir araya gelerek bir plan yaptı. Bu plan, tilkiye onun hatasını göstermek için bir yoldu.

Tilkiye Verilen Ders

Bir gün, tilki yine ormanda gezinirken bir grup hayvanın bir arada konuştuğunu gördü. Merakla yanlarına yaklaştı ve neler olduğunu sordu.

“Ormanın derinliklerinde bir gizemli mağara var. Oraya giden herkes büyük bir hazine buluyor,” dedi baykuş bilge bir sesle.

Tilki, gözleri parlayarak, “Ben bu mağarayı bulacağım ve ilk hazineyi ben alacağım!” diye düşündü. Hemen yola koyuldu. Ancak hayvanlar, tilkiye bir oyun oynuyordu. Bahsettikleri mağara aslında küçük bir tepeden başka bir şey değildi.

Tilki mağarayı bulduğunu sandığı yere geldiğinde büyük bir çukurun içine düştü. Çukur çok derin değildi, ama tilki tek başına çıkamayacak kadar küçüktü. Çukurdan çıkmaya çalışırken diğer hayvanlar yanına geldi.

Baykuş yukarıdan seslendi:
“Sevgili tilki, senin bu duruma düşmeni istemezdik. Ancak unutmamalısın ki, alay etmek başkalarını incitir. Şimdi bizim yardımımıza ihtiyacın var.”

Tilki, utançla başını eğdi. “Haklısınız. Ben hep sizinle alay ettim. Oysa ki şimdi sizin yardımınıza muhtacım,” dedi.

Huzurlu Bir Orman

Hayvanlar, tilkiyi çukurdan çıkardı. Tilki, o günden sonra diğer hayvanlarla alay etmemeye söz verdi. Artık, başkalarını küçümsemek yerine onlara yardım ediyordu. Ormanın hayvanları da tilkiyi tekrar aralarına kabul ettiler.

Ve gökten üç meyve düştü: biri anlatanın, biri dinleyenin, biri de alaycılıktan uzak duran herkesin başına!

Evet çocuklar Alaycı Tilki ve Ormanın Dersi adlı masalımızda burada bitti. Sizde Alaycı Tilki ve Ormanın Dersi gibi Uyku Masalları yazarak tarafımıza gönderebilirsiniz. Gönderdiğiniz masallar sayesinde binlerce çocuk masal okuyarak uyuyacak. Masal göndermek için aşağıda ki resme tıklayabilirsiniz.